Skip to content Skip to footer
İçindekiler

Rektosel Nedir ve Neden Oluşur?

Rektosel, rektumun vajinaya doğru fıtıklaşmasıyla ortaya çıkan bir durumdur. Bu hastalık genellikle pelvik taban kaslarının zayıflaması sonucunda gelişir. Özellikle doğum yapmış kadınlarda, aşırı kilo alımında ve kronik kabızlık sorunu yaşayan kişilerde daha sık görülmektedir. Pelvik taban kaslarının zayıflaması, bağırsak hareketlerini zorlaştırarak hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir.

Kadınlarda rektosel gelişiminde, vajinal doğum önemli bir faktördür. Zor ve uzun süren doğumlar, pelvik kasların aşırı gerilmesine ve zamanla zayıflamasına neden olabilir. Bunun yanı sıra, menopoz sonrası östrojen seviyelerinin düşmesi, bağ dokularının elastikiyetini kaybetmesine ve rektoselin oluşumuna zemin hazırlayabilir. Rektosel tedavi edilmediğinde bağırsak boşaltımı zorlaşır ve hastaların günlük yaşam aktiviteleri kısıtlanabilir.

Ayrıca, ağır kaldırma, kronik öksürük ve yoğun fiziksel aktiviteler de pelvik taban kaslarını zayıflatarak rektosel riskini artırabilir. Yaşlanma süreciyle birlikte doku elastikiyetinin azalması da bu rahatsızlığın oluşumunu kolaylaştıran faktörlerden biridir. Bağırsak sağlığını koruyarak ve düzenli egzersiz yaparak rektosel oluşumu önlenebilir.

Rektoselin Belirtileri Nelerdir?

Rektosel hastalarında en yaygın görülen belirti, bağırsak hareketlerinde zorlanmadır. Hastalar, dışkılama sırasında bağırsaklarını tam olarak boşaltamadıklarını hissederler. Bunun yanı sıra, vajina içerisinde dolgunluk hissi ve pelvik bölgede baskı gibi şikayetler ortaya çıkabilir.

Bazı hastalar, bağırsaklarını tamamen boşaltabilmek için vajina veya perine bölgesine manuel baskı uygulamak zorunda kalabilir. Rektosel ilerledikçe, idrar kaçırma problemleri ve cinsel fonksiyon bozuklukları da görülebilir. Özellikle ileri evre vakalarda, hastalar sürekli kabızlık sorunu yaşayarak laksatif kullanma ihtiyacı hissedebilir. Bu durum, bağırsak sağlığını daha da kötüleştirerek hastalığın ilerlemesine neden olabilir.

İleri aşamalarda hastaların günlük aktiviteleri kısıtlanabilir. Uzun süreli oturma veya ayakta durma durumlarında pelvik bölgede rahatsızlık hissedilebilir. Bazı hastalarda ise dışkılama sonrası tam rahatlama sağlanamaması, sosyal yaşamda huzursuzluk yaratabilir. Bu belirtiler rektoselin derecesine göre değişebilir ve hastanın yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir.

Rektosel Tanısı Nasıl Konur?

Rektosel tanısı, genellikle detaylı bir fizik muayene ve çeşitli görüntüleme yöntemleriyle konulur. Doç. Dr. Server Sezgin ULUDAĞ tarafından gerçekleştirilen klinik değerlendirmede, hastanın şikayetleri dinlenir ve detaylı bir pelvik muayene yapılır. Vajinal tuşe sırasında, doktor rektoselin boyutunu ve derecesini belirleyebilir.

Daha kesin bir tanı koyabilmek için defekografi veya manyetik rezonans görüntüleme (MR defekografi) gibi ileri radyolojik testler kullanılabilir. Bu görüntüleme teknikleri, hastalığın evresini ve bağırsak hareketleri üzerindeki etkisini değerlendirmek için önemlidir. Ayrıca, bazı hastalarda kolonoskopi de önerilebilir.

Ayrıca, bazı durumlarda ultrasonografi ile pelvik organların detaylı görüntülenmesi gerekebilir. Tanı sürecinde, hastanın geçmiş tıbbi öyküsü de dikkate alınarak en doğru tedavi yöntemi belirlenir. Tedavi süreci hastanın yaşam kalitesine yönelik en uygun şekilde planlanır.

 

Rektosel Tedavi Yöntemleri

Rektosel tedavisinde uygulanacak yöntem, hastalığın derecesine ve hastanın yaşam kalitesine etkisine bağlı olarak değişir. Hafif ve orta dereceli vakalarda, pelvik taban kaslarını güçlendirmeye yönelik fizik tedavi programları önerilmektedir. Pelvik taban egzersizleri, özellikle Kegel egzersizleri, kasları güçlendirerek belirtileri hafifletebilir.

İleri evre rektosel vakalarında ise cerrahi müdahale gerekebilir. Doç. Dr. Server Sezgin ULUDAĞ, genel cerrahi ve robotik cerrahi alanındaki uzmanlığıyla, rektosel hastalarına modern ve etkili cerrahi yöntemler sunmaktadır. Minimal invaziv teknikler sayesinde ameliyat sonrası iyileşme süreci daha hızlı ve konforlu hale gelmektedir.

Pelvik taban terapisi ve biofeedback uygulamaları da bazı hastalarda fayda sağlayabilir. Beslenme düzeninin değiştirilmesi, bağırsak sağlığını destekleyen gıdaların tüketilmesi ve kabızlığı önleyici tedbirler alınması da tedavi sürecinde önemlidir.

Rektosel Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Rektosel cerrahisinde amaç, vajinaya fıtıklaşan rektal dokuyu eski yerine getirerek bağırsak fonksiyonlarını normal hale döndürmektir. Doç. Dr. Server Sezgin ULUDAĞ tarafından uygulanan ameliyat yöntemleri arasında transvajinal onarım ve laparoskopik rektosel cerrahisi bulunmaktadır.

Transvajinal onarım, vajina yoluyla yapılan cerrahi girişimdir ve pelvik taban kaslarının desteklenmesini amaçlar. Laparoskopik rektosel cerrahisi ise küçük kesilerle gerçekleştirilen bir operasyondur ve hastaların ameliyat sonrası daha hızlı iyileşmesini sağlar. Ameliyat sonrası hastaların düzenli olarak pelvik taban kaslarını güçlendirici egzersizler yapması önerilir.

Robotik cerrahi, rektosel ameliyatlarında giderek daha fazla tercih edilen bir yöntem haline gelmiştir. Doç. Dr. Server Sezgin ULUDAĞ, robotik cerrahi alanındaki uzmanlığı sayesinde hastalarına minimal invaziv prosedürlerle tedavi imkânı sunmaktadır. Robotik cerrahi, daha az kanama, daha küçük kesiler ve daha hızlı iyileşme süreci gibi avantajlar sağlar.

Özellikle ileri evre rektosel vakalarında, robotik cerrahi ile yapılan ameliyatlar hastaların bağırsak fonksiyonlarını daha etkili şekilde iyileştirebilir. Robotik cerrahi sayesinde ameliyatın hassasiyeti artarken, komplikasyon riski de minimum seviyeye indirilmektedir.

Ameliyat sonrası süreçte, hastaların bağırsak sağlığını koruyucu önlemler alması, düzenli egzersiz yapması ve doktor kontrollerini aksatmaması gerekmektedir. Doç. Dr. Server Sezgin ULUDAĞ, her hastasına bireysel yaklaşım sunarak tedavi sürecini en iyi şekilde yönetmektedir.

Öne Çıkan Konular
Bağırsak Mikrobiyotası ve Bağışıklık
Bağırsak mikrobiyotası, bağışıklık sistemimizin en temel yapı taşlarından biri olarak…
Beslenme ve Bağırsak İlişkisi
Beslenme, bağırsak sağlığımızda ve dolayısıyla genel sağlığımızda kilit bir rol…
Kolon Kanserinde Erken Teşhisin Önemi
Kolon kanseri, sindirim sisteminin son bölümü olan kalın bağırsakta oluşan…
Receive News

Subscribe for the Updates!

[mc4wp_form id="461" element_id="style-11"]